Genel

muhteşem bir örnek

Hayatımın son 4 yılından öncesinde çocuklar bana hiç de savimli gelmezlerdi. Öyle ki sevimsiz, baş belesı, ayak bağlarıydılar. Hayatta geldiklerinden itibaren önce işini kaybedersin, devamında kariyerin tehlikeye girer, arkadaşlarından uzaklaşırsın kısacası o başlar sen bitersin. …… vs Bunlar yetmezmiş gibi yanlarından bir dakika ayrılamazsın, devamlı meme emerler, kusarlar, hele altlarına işemeleri ve kaka yapmaları yok mu ! ………… Tek kelimeyle iğrenç olurlar. Ben böyle söyledikçe annem bir hikaye anlatırdı İki kız kardeş varmış büyük olan doğurmuş. Abla bebeğin altını değiştirdikçe küçüğü iğrenip odadan çıkarmış. Buna içerleyen abla ‘bir gün bunu sana ödeteceğim’ der dururmuş. Gel zaman git zaman küçük kardeş evlenmiş ve bir bebek dünyaya getirmiş. Daha 40 gün olmadan bebek ishal olup ateşlenmiş. Telaşa kapılan kardeş hemen tecrübeli ablayı aramış, ağlayarak durumu anlatmış. Abla ‘tamam telaş etme hemen geliyorum ama ben gelene kadar bebeğin kakasından bir parmak ‘YE’, bebeğe çok iyi gelir’ demiş. Gülerek hemen kardeşinin yanına gitmiş. İçeriye kahkalarla gelen abla ilk olarak ‘tadına baktın mı nasılmış’ demek olmuş. Tadına baktımı bilmiyorum ……… Ben bakarmıydım ……… O zamanlar onu da bilmiyordum. Ama ben bu kaka kokusunu koklayabilmek için tam 3 kere mikro enjeksyon denemesi yapmak zorunda kaldım. Birincisi yeteneksiz ve beceriksiz bir doktordu. Bunu Mustafa beyin kliniğine geldikten sonra anladım. Kan tahlili hiç yapılmadı, sanırım kan değerlerimi gözüyle görmeye çalışıyordu. İşlemin maddi boyutuna gelince ise neredeyse Türkiye’nin en pahalı işlemini yaptırmıştım. Her neyse sonuç olarak korkunç bir hayal kırıklığı. Bu duygu öyle büyük bir boyuttaydı ki üzüntüden 1 ay içerisinde 10 kilo verdim. Kendime inanamıyordum ne için üzgündüm bu kadar Hayatım boyunca iğrendiğim bir öbek kaka kokusu için! Eşime kalırsa yolun başındaymışız daha savaşacakmışız. En sonunda bana benzeyen kıvırcık saçlı bir kızımız olacakmış. Derken araştırmalar sonucunda Prof. Dr Mustafa Bahçeci’yi bulduk. Ben önde eşim arkada soluğu hemen klinikte aldık. Ben doktorumuzdan tamam hallederiz demesini bekliyordum ama demedi değerlerine bakacağız dedi. Ne değerleriydi bunlar, daha önce bir tek tahlil yapılmamıştı ki bana. Her neyse uzatmayalım değerler mikro enjeksyonu yapmayı mümkün kılacak sınırlar içerisindeymiş hemen başlayacaktık. Uygun dönemi bekledik ve gün geldi. İğneler başladı aman saatini geçirmeyelim, sabah iğnesi, akşam iğnesi… Bir yumurta, iki yumurta, 3 yumurta … derken 5 yumurta toplandı. Rahim içi, rahim duvarı nasılmış, yumurtaların kalitesi nasılmış aklımı yiyecektim. Rüyamda her gün sahanda yumurta görüyordum. Sonuç olarak üç yumurta transferi yapıldı. İki hafta bekleyecektik ben hala rüyamda sahanda 3 yumurta görüyordum ve çok yorulmuştum günler geçmiyordu. Günlerin geçmesine de gerek kalmadı. 9. güne gelmiştik ve kandildi,...

Daha Fazlası

vazgeçmeyin diyen bir öykü daha

2003 yılı Ağustos ayında evlenecektik ve Temmuz ayında ilk defa olarak doğum kontrol hapı almak için bir kadın doğum uzmanına gittim. O zamana kadar hiçbir şikayetim olmadığımdan muayene olmayı bile düşünmüyordum ama doktor en azından bir ultrasona girmem konusunda beni uyarınca ultrasona girdim ve yumurtalığımda 10cm büyüklüğünde bir çikolata kisti olduğu gerçeğini öğrendim. Aldığım ilaçlarla Ekim ayına kadar kistte hiçbir küçülme olmayınca Ekim ayında laproskopiyle kist alındı. Ben herşeyin düzeldiğini bundan sonra bir kist oluşmadığı sürece bir problem olmadığını düşünüyordum. Eşimle 2 yıl kadar bir çocuk düşünmüyorduk ve bundan doktoruma da bahsedince her 6 ayda bir kontrole gidip kistin tekrar oluşup oluşmadığına bakmamız gerektiğini söyledi. Kist tekrar oluşmadı ama hamile kalabilmem için de uzun bir yoldan geçmem gerekti. 2005 yılında eşimle çocuk sahibi olmaya karar verdik, 1 yıl boyunca hamile kalamayınca 2006-2007 yılları arasında 3 defa aşılama 2 defa da tüp bebek denemelerimiz oldu ve bir de kanallarda herhangi bir yapışıklık olup olmadığını kontrol amacıyla bir laproskopik operasyon daha geçirdim. Ama sonuçlar hep başarısızdı. Tüp bebek denemelerimizde oluşan yumurta sayıları hep 2-3 civarıydı ve bunların kaliteleri de pek iyi değildi. 2007 yılında artık tamamen umudumu kaybetmiştim ve artık çevremdeki herkes eşim de dahil olmak üzere doktorumu değiştirip başka bir yerde şansımımızı denemem konusunda beni ikna etmeye çalışıyordu. Araştırmalarım sonucunda ve bazı arkadaşlarımızın tavsiyeleri ile 2007 Kasım ayında Alman Hastanesi Bahçeci Kliniği’nden Dr. Süleyman Tosun’a gittim. Süleyman Bey’in olumlu tavrı bana çok moral verdi. Yeme alışkamlığımın çok iyi olmadığını biliyordum ve çevremdeki insanlar en başta ailem olmak üzere bunun da beni etkilemiş olabileceğini söylüyordu. Süleyman Bey’e bu konuda danıştığımda bana bazen yeme alışkanlıklarımızı düzelttiğimizde %50 oranında başarı elde edilebildiğini söyledi ve beni Dr. Murat Berksoy’a yönlendirdi. Murat Bey’e gittiğimde bazı tahliller istedi, bunların sonucunda bende hipoglisemi olduğu ve bağışıklık sistemiyle ilgili bazı değerlerin normal sınırlar içinde olmadığını, bunların da yumurta oluşumunu engelleyebileceğini, oluşan yumurtaların kalitesini düşürebileceğini ve embriyonun tutunmasını engelliyebileceğini öğrendim. Murat Bey’in vermiş olduğu beslenme programını ve egzersiz programını tamamen uyguladım, vitamin takviyelerini aldım. 2008 Ocak ayında 3. bir tüp bebek denememiz oldu. Bu sefer 11 tane yumurta oluşmuştu ve ben çok umutluydum. Diyet programının ve yapılan tedavilerin işe yaradığını görmüştüm ve sonucun başarılı olacağından emindim. Transferin yapılacağı gün sadece 4’ünün kalitesinin diğerlerine göre daha iyi olduğunu ve bunların yerleştirilebileceğini fakat yerleştirilecek olanların da kalitelerinin çok iyi olmadığını duyduğumda biraz moralim bozulmuştu ama yine de daha önceki denemelere göre şansımın daha yüksek olduğunu düşünüyordum. Ocak ayı sonunda yine sonucun...

Daha Fazlası

30 Nisan Perşembe Show TV DERYALI GÜNLER

Derya Baykal ile sohbete ortak olmak isterseniz saat 1400

Daha Fazlası

Bir başka öykü

Sevgili Anne adaylarına, Benim yaşadıklarımı size anlatıp hepsini sizinle paylaşmak istedim. Yıllarca anne olmanın özlemini yaşadım . Bana çok kolay geliyordu anne olmak . Aylar ayları kovalıyınca anladımki Doktora gitmem gerekliydi. Benim ilk Doktor maceram İzmir de tam teşekküllü bir hastanede kontrole giderek başladı. Onlar her şeyin normal olduğunu sadece psikolojik olduğunu söylediler.Birkac ay daha bekledim. Sonra Istanbul da bir arkadaşın tavsiyesiyle çok büyük bir hastaneye gittim. Oradaki Doktorumuz bu konuyla ilgili deneyimli Cerrahpasa hastanesinin Bölüm Başkanıydı. Aynı zamanda hemşerimdi. Benden rahim filmi, tahlil ve tetkikler istedi. Bende hepsini yaptırıp Doktoruma gösterdim. her şeyin normal olduğunu ilaç tedavisiyle her şeyin hallolacağını söyledi. Doktoruma o kadar güveniyordum ve inanıyordum ki ağzından çıkan sözcüklere bakıyordum Bana elinden gelen her şeyi yapacaklarını tez zamanda anne olacağımı söylemişti. Tam böyle 1 yıl geçirdik. O süreçte birde mantar olmuştum . Bana yanlış teşhis konup rahimde kötü şeyler olacağını söylediler. Tahliller yapıldı ve onkoloji uzmanlarıyla muayene sonucu böyle birsey olmadığı öylendi. Tabi 1 hafta kabus gibiydi. Ne yerde ne gökte gibiydim . Ömrümden 10 yıl gitti sanki. O sevinçli haberi aldıktan sonra rahatladım . Tekrar doktoruma anne olmak istiyorum dedim. Doktorum bu sefer aşılama yöntemiyle bu işin daha kolay olacağını söyledi. O süreci tamamlayıp 13 gün sonra olumsuz haberle karşılastım . Hiç olumsuz birşey olmayacak gibiydi. Doktorumun bana söyledği tek şey sana iyiki bu yöntemi uyguladık yumurta rezervin az sadece anne olabilmek için mikroenjektiyon yoluyla anne olabilirsin dedi. Yine ona güvenerek tekrar onunla bu tedaviye başladım . Bu denememde olumsuzlukla karşılaştım. Sonunda sevgili Doktorum kesinlikle çocuğumun olmayacağını o yüzden benim maddi manevi yıkılmamam için bunu beyninden sil dedi . Sevgili Doktorum benim tam koskoca 2 yılımı aldı. Psikolojimi altüst etti. O kadar sarsıldım ki bütün hayallerim yıkıldı. Ne gece ne gündüz uyuyordum , çaresizdim . Ne yapabilirdim ? 1 ay sonra içimden bir ses tekrar başka bir doktora gitmemi söyledi. Yine aynı hastanede yine bir Prof, ile Tüpbebek ünitesinin Bölüm Başkanı olan Doktorumun özel hastası oldum. Onunlada 3 mikropenjeksiyon denemem oldu.Gitgide yaşım ilerliyor ve yumurta rezervim azalıyordu. Artık daha çaresizdim . Busefer başka bir yerde başka bir doktorla denemeliydim. Sürekli internetten tedaviyle anne olan kişileri araştıryordum. Onların nasıl süreçten gectiklerini kimlerle çalıştığını öğreniyordum. Sonunda doğru adresi buldum .BAHCECİ ekibiyle tanıştım. Önce sevgili Hocamız Mustafa Beyle tanıştım.Muayene sonucu şansımın %10 olduğunu duymuş oldum. Fakat çok şanslı olmadığımı birkez daha kanıtladı.İlk olarak Süleyman Hocamla bu yolu devam edeceğimi anladım. Artık yeni bir üniversiteye kayıt olmuş gibiydim. Bu...

Daha Fazlası

Anneler Gunu Hediyeniz Bizden!

http://www.bahcecitupbebek.com/lang_tr/haberler/haber.asp?id=1

Daha Fazlası

YENİ BAŞARI ÖYKÜSÜ

Merhaba Minik Mucizelerimin mucizesi MURAT Bey ve Ulun Bey … Ben 8 yıllık evli bir bayanım benim hayatım çok meşaketli geçti.Tabiki Doc Dr Ulun Uluğ ve Dr. Murat Berksoy ‘la tanışıncaya kadar. Biz 2001 yılında evlendik ve ilk 6. aydan sonra ben bebek istemeye başladım.Tavsiye üzerine Özel Göksoy hastanesinde bir doktora kontrole gittik buradaki doktor bizde bir sürü tetkik istedi bunları yaptırdıktan sonra tedaviye başladık bu arada yumurtalıkta kist oluştu çikoltala kisti dedi ve ameliyat olmam gerektiğini söyledi ve ameliyatı loproskopiyle yaptı ve ameliyat olmadan da bu kisti patlıyacağını bu beni aralıklarla oluşacağını ama hiçbir zararının olmadığını söyledi.Benim hemile kalmamın tamamen psikolojik olduğunu söyledi ve bizi 4 yıl oyaladı.Ama benim kistlerim bir türlü geçmiyordu defalarca sormama rağmen bunun kısırlık sebebi olmadığını her şeyin normal olduğunda ısrar ediyordu. 5. senemin sonunda çevremin tavsiyesiyle başka bir doktora gittim arada da 2 kere aşılama yapıldı fakat sonuç alamadım. Artık ümitlerim tükenmeye başlamıştı kim nederse onu yapıyordum.Bir yandan da polyancılık oynuyorduk herkese şimdilik çocuk istemediğimizi söylüyorduk. Bir arkadaşım Anadolu Sağlık Merkezinde çok iyi bir doktor var dediler.Oraya gittim benden hiçbir tetkik istendi hata var olanlarıda bunları boşuna yapılmış zaman kaybı dedi.Ona inandım ve ilk tüpbebek denememi oarda yaptım.Tedavi sırasında sadece 2 yumurta ouşmuştu ve 2 yumurta döllenmişti ikiside nakil edildi.Ama olmadı ben çok üzüldüm ve tedaviye 8 ay kadar ara verdim.Bu arada kim nederse bir umuttur diye oraya gidiyordum. Gene çevremin çok iyi bir doktor diye tavsiye ettikleri Jinemed bağlantılı bir doktora gittim burada 2. tüpbebek denememizi yapmak istedik fakat FSH yükselme ve başalmıştı , kistler zamanla yumurtaları azaltmıştı bu yüzden FSH sürekli yükseliyor beni şansımı azalıyordu.İlk ay tedaviyi yarım bıraktık çünkü bukadar yüksek FSH’la başarı oranı çok düşüktü.3 ay ara verdikten sonra tekrar denedik ama bu seferde 2 yumurta toplanmıştı ve sadece 1 tanesi döllenmişti.1 yumurta nakil edildi gene olmadı. Ben inanılmaz bir bunalıma girmiştim öylekieşimden ayrılmayı bile düşündüm çünkü ben kendimi yetersiz görüyordum eşimin baba olamamasının sebebi çocuğumun olmamasına bağlıyordum eşimden hem arkadaşlarımdan bunun yanlış olduğunu söylüyorlardı ve herkes bir yandan doktor araştırıyordu. Birgün gittiğim bir yerde bir bayanın tavsiyesiyle son şans olarak ALMAN HASTANESİ ‘ne gitmemi söyledi bende eşim ve arkadaşalarımla beraber ALMAN HASTANESİNE gittim. Orada Doc. Dr. Ulun Uluğ ‘la tanıştım ama bana öyle bir tablo çizdiki ben ağlamaya başladım bana bu şartlarda yüzde 10 şansım olduğunu söyledi bunuda 2. denememi yeni yaptırdığım için 3 ay beklemem gerektiğini söyledi. O da tetkikleri gördükten sonra başalayabiliriz dedi ben daha da...

Daha Fazlası