Başarı Hikayeleri

Başarı Hikayeleri – 16

1989 YILININ HAZİRAN AYINI BİRİNDE EVLENDİK.EVLİLİĞİMİZ SÜRECİNDE ÇOCUĞUMUZ OLMADI. DÜZCEDE 8 YIL BOYUNCA ÇEŞİTLİ DOKTORLARA GİTMEMİZE  RAĞMEN BİR SONUÇ ALAMADIK.DAHA SONRA 3 YIL ADAPAZARINA GİTTİK.YİNE BİR NETİCE ALAMAYINCA BİR BUÇUK SENE AKÇAKOCA DA BİR DOKTORA GİTTİK. FAKAT NETİCEDE BİR DEĞİŞİKLİK OLMADI. HAYATIMIZIN DÖNÜM NOKTASI ALMAN HASTANESİNE GİTMEMİZLE BAŞLADI.DOKTORUMUZ HALİT FIRAT ERDEN İLK GÖRÜŞMEDE BİZİ REJİM DOKTORUMUZ DR. MURAT BERKDOY HOCAMIZA YÖNLENDİRDİ.TEDAVİYE BAŞLADIĞIMIZDA 83 KİLOYDUM.HOCAMIZIN VERDİĞİ PROGRAMA HARFİYEN UYARAK 2 AYDA 18 KG ZAYIFLADIM. BU SÜREÇ SONUNDA TEDAVİYE BAŞLADIK.İLK DENEMEDE İKİ BEBEK KONDU VE BİR BEBEĞİMİZ OLDU. ŞİMDİ 18 YILLIK ÖZLEMİN MEYVESİ OĞLUMUZU BAĞRIMIZA  BASIP KOKLUYORUZ .ANLATILMAZ DUYGULAR YAŞIYORUZ VE BU DUYGULARIMIZN SONUNDA BİZE  YARDIMCI OLAN ALMAN HASTANESİ DOKTORLARINA SONSUZ MİNNET CE ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYORUZ. ALLAH BİZİM GİBİ ÇOCUĞU OLMAYANLARA, BİZİM YAŞADIĞIMIZ DUYGULARI YAŞATMASI DİLEĞİYLE; SONSUZ SEVGİ VE SAYGILARIMIZI SUNUYORUZ. HASAN-NERİMAN ARSLAN MELİH...

Daha Fazlası

Başarı Hikayeleri – 15

Yorgunum…… Çok uzun yollardan geçtim zorlu bir savaştı. Onüç yıllık evliyim. Evlendiğimde henüz 20 yaşındaydım. Yaşım küçük diye çocuk konusunu hiç düşünmemiştik. Aradan dört yıl geçti artık çocuk için doktora gitme zamanı gelmişti  çünkü hiç korunmamıştık ve belliki bir sorun vardı.. Bekledik bir yıl sonra doktora gitmeye karar verdik meğer bu bekleyiş uzun bir bekleyişmiş bilemedik. Ankarada ikamet ettiğimizden burada bir üniversite hastanesinden prof bulduk ve ona gidip gelmeye başladık. Polikistik Over denilen durum söz konusuydu bende yani yumurtlama var ama olan yumurtalar belli bir büyüklüğe gelemedikleri için çatlayamıyorlar ve kist olarak rahim duvarına yapışıyorlardı . Sadece yumurtlama ile ilgili değil bir metabolizma hastalığı olduğunu da sonradan öğrendik. Kilo ver dediler yılarca aç yaşadım diyebilirim ne kilo verebildim nede çocuk sahibi olabildim. Git gel git gel bıkmıştım artık aşılamalar , her ay kendi akışına bırakılan yumurtlamalar, yarıda kesilen tedaviler beni pes ettirmişti. Polikistik over demek çok yakından takip edilmek demekti. Oysa üniversite hastanesinde olan doktorumuz çok yakından ilgilenmiyordu. Çünkü hastane tek kelimeyle ana baba günüydü. Hem kilo veremiyor hem kullandığım kortizonlu ilaçlardan sağlığım bozuluyordu. Vazgeçtik doktor değiştirelim hatta başka hastane bulalım diye ara verdik. Ne kadar ara verdik desekte içimizi dürtükleyen bir şeyler vardı yine burada özel bir hastaneye başvurduk. Tüp bebek yöntemi yeni yapılmaya başlanmıştı. Hatta mikroenjeksiyon diye bir yöntemdende bahsettiler . Eşim hiç negatif düşünmüyordu tek desteğim oydu zaten hatta kendimi çok yıprattığımı söylüyor boşver istersen diyordu. Bir psikyatr kontrolünde başladık yine bakalımmm. Önce eşime varikosel var dediler ve ameliyat ettiler birkaç ay bekledik yine yok bir şey. İlk mikro denememiz gerçekleşti. Yumurta toplama sırasında rahim duvarının ince olduğunu ve yumurtaları transfer edemiyeceklerini yumurtaları dondurup birkaç ay sonra transfer edeceklerini söylediler . Kabul ettik üç ay sonra hamileydim çok sevindik inanamadık sonucu hiç düşünmedik oysa 2 ay sonra düşükle sonlandı . Kabul edemedim panik atak ve depresyon tanısıyla bir yıl tedavi gördüm. Tekrar aynı hastaneye ikinci deneme için döndük ikinci başarısızlık derken üçüncü başarısızlık . Sonsuza dek yıkılış…. Bizim için her şey bitmişti artık maddi gücümüzde yoktu manevi gücümüzde bu sayfayı kapattık elimizden gelen her şeyi yaptğımızı düşünüyorduk . iki yıl hiç eşimle bu konularda konuşmadık ama ben internet sitelerinden olsun basından olsun bu konuyu takip ettim hep tüp bebek merkezlerini araştırdım aklımda hep son bir kez daha denemek vardı. Ama benim aklımda. daha eşimin haberi yoktu bu fikrimden. Bahçeci kliniği diye bir yer varmış diyordu arkadaşlarım . orada denemeleri olan insanlar övüyordu git diye .Ankarada klinik...

Daha Fazlası

Başarı Hikayeleri 14

ŞUANDA KIZIM 2 YANIMDA BELKİ BİRAZ GECİKTİM AMA YİNEDE YAŞADIĞIM UMUT DOLU GÜLER , HEYCANLI BEKLEYİŞLER TARİF EDİLEMEZ MUTLULUKLAR HEPSİ HEP AKLIMDA. BUGÜN YAŞADIĞIMIZ O MUTLU BİRLİKTELİĞİ KIZIMIZLA AİLE OLMANIN ZORLUKLARI VE MUTLULUKLARI BUNLARI BENDEN DESTEĞİNİ ESİRGEMEYEN ÇOK DEĞERLİ BAHÇECİ KLİNİĞİNDEKİ DOKTORLARIMA BORÇLUYUM. YAŞADIĞIM TECRÜBELERİ BEBEK SAHİBİ OLMAK İSTEYEN ARKADAŞLARIMA ANLATIYOR, HEP DOKTORLARIMIN KULAKLARINI ÇINLATIYORUM. BEN GENEL OLARAK HERKESTEN FARKLI BİR TECRÜBE YAŞADIM BU KLİNİKTE. BEBEK SAHİBİ OLMAK İSTEMEMİZE  RAĞMEN YAKLAŞIK 1 YIL KADAR BİR SÜRE BEKLEDİK. EŞİMDEN KAYNAKLANAN KÜÇÜK BİR SAĞLIK PROBLEMİNİ AŞMAMIZA RAĞMEN ENDİŞEYE  KAPILIP , DAHA  FAZLA BEKLEMEDEN UZUN ARAŞTIRMALAR SONUCU SAYIN PROF. DR. MUSTAFA BAHÇECİ ‘ DEN RANDEVU ALDIK. PLAN YAZ TATİLİNDE HAMİLE KALIP ÜNİVERSİTE  AÇILINCA EKİMDE ÇALIŞMAYA DEVAM ETMEK VE BAHARDA  VEYA YAZIN TATİL ZAMANI DOĞUM YAPIP HİÇ ARA VERMEDEN TEKRAR YENİDEN ÇALIŞMAKTI. FAKAT  TABİKİ BU İŞLERİN BÖYLE OLMADIĞINI  HELE PLAN PROGRAMLA ÇOK KISA SÜREDE ANLADIM. MUSTAFA BEY İLK MUAYENEDEN VE HİKAYEMİZİ DİNLEDİKTEN  SONRA FAZLA KİLOLU OLMAMA HERHANGİ BİR SAĞLIK PROBLEMİMİN OLMAMASINA VE YAŞIMIN GENÇ OLMASINA RAĞMEN BENDEN KİLO VERİP GELMEMİ İSTEDİ. PROFESYONEL YARDIM  ALMAM İÇİN DEVREYE EKİPTEN AİLE HEKİMİ DR MURAT BERKSOY GİRDİ. BÜTÜN BİR YAZ HER HAFTA SICAKTA ALMAN HASTANESİNE GİDİP GELDİM EŞİMDE BENİMLE BERABER KİLO VERDİ BENİM PROGRAMIMA UYDU. EYLÜL AYINDA TEDAVİ BAŞLAYACAKTI 2 AY KADAR BİR SÜREDE HEDEFLENEN KİLOYA YAKIN BİR KİLOYA GELİP TATİLE GİTTİM VE SONRA TEDAVİ  BAŞLADI. DR. MURAT BEY BENİM SADECE KİLOMA DEĞİL PSİKOLOJİK AÇIDAN DA BANA HİSSETTİRMEDEN HEP DESTEK OLDU.HAYATIMIN EN ZOR GÜNLERİ DİYEBİLİRDİM. SANKİ BİR SINAVA HAZIRLANIYORDUM ONUN YARDIMLARI DESTEK VEREN ÖRNEKLERİ HİKAYELERİ BENZETMELERİ HEP AKLIMDADIR. ZORLANMADAN ,KIRMADAN RENCİDE ETMEDEN VERDİĞİ UĞRAŞLARIN HİÇ BİR ZAMAN HAKKI ÖDENEMEZ. TEDAVİNİN İLK AŞAMASI BİTTİKTEN SONRA BEKLEMEDİĞİM BİRTAKIM GELİŞMELER OLDU. HEMEN KLİNİĞİ ARADIM GELMEM GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİLER. BİR ŞEYLERİN YOLUNDA GİTMEDİĞİNİ DÜŞÜNEREK NİŞANTAŞIN ‘DA OLMAMA RAĞMEN GİTMEDİM. ERTESİ GÜN CUMARTESİ GÜNÜ EŞİMLE GİTTİK. NÖBETÇİ OLAN BİR DOKTOR BİZİ KARŞILADI VE ULTRASONLA MUAYENE ETTİ. YANINDAKİ HEMŞİRE İLE KONUŞUP , GÜLÜŞMEYE BAŞLADILAR. O ANDA ÖĞRENDİMKİ TEDAVİ ESNASINDA NORMAL YOLLARLA HAMİLE KALMIŞIM. BU DURUM HERKESİ ŞAŞIRTTI İNANMAK ÇOK ZOR OLDU. BUGÜZEL ANI BİZE SÖYLEYEN BENİ MUAYENE EDEN DR. ENVER BEY ‘MİŞ. KENDİSİ BÜTÜN HAMİLELİĞİM BOYUNCA BENİ TAKİP ETTİ VE O GÜNDEN SONRA BENİM DOKTORUM OLDU. BÖYLE BİR  GELİŞME  BEKLEMİYORDUK. BEN BU GELİŞMEYİ CİDDİ BİR SAĞLIK PROBLEMİN OLMADIĞI İÇİN SAĞLIKLI BESLENMEME , SPOR YAPMAMA DÜZENLİ UYKULARA O DÖNEM ÇOK HUZURLU , STRESSİZ BİR ORTAM İÇİNDE OLMAMA EŞİME VE DR MURAT BEY’İN DESTEĞİNE BAĞLIYORUM. O DÖNEM BÖYLE PSİKOLOJİK BİR SÜREÇTİ. VE BUNU BAŞARDIM.BENİM HEMEN TEDAVİYE...

Daha Fazlası

Kanal D – Bu Sabah Programı

12 Kez Tüp Bebek denemiş bir ailenin başarısı. [youtube]bymMEiNdvns[/youtube]

Daha Fazlası

Başarı Hikayeleri – Ferda Sayılgan

1980 Giresun Şebinkarahisar doğumluyum. 22 Mayıs 199 yılında Uğur Sayılgan ile evlendim. Henüz evliliğimin ilk yılında adet düzensizliği sebebi ile doktora gittim. 7 yıl boyunca bir çok doktora gitmeme rağmen çoçuk sahibi olamadım. Bir yandan da sürekli kilo alıyordum. 53 kiloyla evlendim ve  73 kiloya kadar geldim. 7 yıl boyunca bebek sahibi olamamamın sebebini dahi öğrenemedim. Hormon bozukluğu olduğu yumurtalarımında bir çok kist olduğunu söyledi gittiğim doktorlar. Ben çok huzursuz mutsuz ve karamsardım. Çok büyük bir sorunum olduğunu ve çocuğum olmayacağını düşünmeye başlamıştım. Eşimle tüp bebek yaptırmaya karar verdik. Bunun için güvenilir bir yer aradık. Bir arkadaşımızın tavsiyesiyle Zeynep Kamil Hastanesinin tüp bebek sorumlusu doktorlarından birine gittik. Muayenehanesinde beni muayene etti yumurtalığımda büyük bir kist olduğunu ve bu kist olduğu sürece tüpbebek yöntemiyle dahi çocuk sahibi olamayacağımı söyledi. Ameliyat olmam gerekiyor ve bayağı masraflı bir ameliyat. Biz eşimle konuşup daha önce daha önce böyle bir kist olmadığı ve kısa süredede oluşamayacağını düşündük. Bir daha o doktora gitmedik. Bunu anlatmamın sebebi beni çok yaralamış olmasıdır. Çünkü daha sonra muayene oldıuğumda bende kist olmadığını öğrendim. Peki para için beni ameliyat eden bir doktara tüpbebek konusunda nasıl güvenip kendimi emanet edebilirdim. Aslında bu doktoro teşekkür etmem gerekiyor. Çünkü kısa süre sonra bu işte en basarılı yerin BAHÇECİ KLİNİĞİ olduğunu öğrendim. Sorunumu tam olarak bilmediğim için bir profosör doktora muayene olmak istiyordum. Bu isim tabiki Mustafa Bahçeci’idi. Kliniği aradım ve 2 ay sonrasına (22 ARALIK 2006’ya randevu aldım. Mustafa Bahçeci’ye muayene oldum. Sorunumun Polikistik over olduğunu ve tüpbebekte çok şanslı olduğumu öğrendik. Bizim amacımız hemen tübebek yaptırmaktı. Mustafa bey hemende tüpbebek yaptırabileceğimizi ama kilomın biraz fazla olduğunu kilo vermem gerektiğini söyledi. İlk başta üzüldüm hem kilo veremiyordum hemde beklemem gerekiyordu. Mustafa bey kendi kendime kilo veremeyeceğimi yardım almam gerektiğini söyledi ve beni Dr Murat Beyle tanışmam hayatımın dönüm noktası odu diyebilirim. İlk başta sorunumun ne olduğunu birçok bayanında polikistik overli olduğunu ve normal yoldanda hamile kalınabileceğini anlattı bana. Normal yolla hamile kalacağıma hiç ihtimal bile vermiyordum. Tüpbebek yaptırdığımda sonucun olumsuz olacağından korkuyordum. Murat bey bana 2 ayda 8,5 kilo verdirdi. Tüpbebek için ilaçlarımı aldım ve şubat ayı oldu. Tedaviye başlamak için adetimin 3. gününü bekliyordum. Ama gene adetim geçikti. Sağ kasığımda ağrı hissediyordum. Bahçeci kliniğini aradım bana 1 hafta bekleme mi eğer adet olmazsam tekrar aramamı istediler çok sitresli bir hafta geçirdim. Tam tedaviye başlayacakken neden böyle bir aksilik çıktı diye çok üzüldüm. 1 hatfa geçti ve olmadım. Sabah hemen aradım kliniğe gelmemi...

Daha Fazlası

Başarı Hikayeleri – 13 – Mengü

Eşimle bir çocuk sahibi olma isteğimizi adeta bir serüven olarak tanımlayabilirim. 2003 yılında başlayan bu süreç, birkaç hekim değiştirip sonuç alamadıktan sonra 2005 Aralık ayında Alman Hastanesi Tüp Bebek ekibine başvurmamızla yeni bir start aldı. O güne kadar bana yapılan veya yapılması düşünülen müdaheleler ya çok pasif ya da fazla agresifti. Örneğin, gebe kalamamamın nedenleri araştırılmamış, doğrudan aşılama ya da tüp bebek tedavileri önerilmişti. Bir tane bile hormon testi yapılmamışken bu tedaviler açıkça kuşku verici göründü bize. Dr Bahçeci ekibinden Dr Halit Fırat Erden ise ilk önce kısırlık nedenlerini araştırdı. Yapılan ilk hormon testleri gebe kalabilmem açısından oldukça elverişsiz görünüyordu. Bunun altında yatan nedenler başka testler ve laporoskopik ameliyat yoluyla araştırıldı. Sonucunda bir enfeksiyon ile hipoglisemi durumu belirlendi. Dr Halit Fırat Erden enfeksiyon için antibiyotik tedavisi uygularken, hipoglisemimin takibi ve tedevisi için beni Dr Murat Berksoy’a yönlendirdi. Bu iki engel ortadan kalktığında doğal yoldan gebeliğe bir şans daha tanımak için Dr Erden Şubat 2006’da bize altı aylık bir süre verdi. Dr Berksoy ile ilk görüşmemizden itibaren hipoglisemi ve kısırlık arasındaki bağ bana net bir şekilde ilk kez açıklandı. Bundan sonra bir bebek sahibi olmak için dikkatle uyguladığım bütün öneriler yaşamımda büyük bir kalite farkı yarattı. Hipoglisemim beslenme, egzersiz ve stres açılarından 4 ay gibi kısa bir süre içerisinde kontrol altına alındı ve burada attığımız olumlu adımlar hormon profilime her ay daha olumlu yansımaya başladı. Haziran ayında hormon düzeylerim ideal aralıklar içerisine çekilmişti. Doğal yollardan gebelik sağlanmamışsa, Temmuz ayında aşılama denenecekti. Hatta aşılama için gerekli ilaçları alıp buzdolabıma yerleştirmişken tam da o günlerde doğal olarak gebe kaldım! Bu güzel haber bizi tabii çok mutlu etti. Gebelikle birlikte Dr Berksoy hipoglisemimin hiperglisemiye dönüşebileceği konusunda beni uyarmış, böyle bir durumun bebek üzerinde yaratabileceği olumsuzluklardan korunmak için gerekli her tür tedbiri alabileceğimizi söyleyerek beni rahatlatmıştı. Dr Berksoy’un tahmin ettiği şekilde 5. ayda yapılan bir şeker yüklemesiyle hamilelik şekerim olduğunu öğrendik. Bununla birlikte yeni bir süreç başladı. Daha sıkı bir perhiz ve hareket programıyla şekerimi kontrol altına aldık.. 10.5 kilo aldığım hamilelik dönemim benim için çok keyifli ve sağlıklı bir süreç oldu. Yolun her adımında kendimi çok emin ellerde hissettim. Hipoglisemi de olduğu gibi hiperglisemiyi düzenlerken pek çok olumsuzluğu da hayatımdan çıkardım ki bunlar bebek sahibi olmanın dışında benim için şimdi de bir mutluluk kaynağı. Oğlumuz Mengü 6 Nisan 2007’de gayet sağlıklı bir şekilde (3.680 gram ve 52 cm) dünyaya geldi. Sonrasında Mengü’yü emzirmeye başladığımda Dr Berksoy’un değerli önerileri ilk haftalarda biraz sıkıntılı geçen...

Daha Fazlası