Başarı Hikayeleri – 15

Posted on Nov 14, 2007 in Başarı Hikayeleri | 0 comments

Yorgunum…… Çok uzun yollardan geçtim zorlu bir savaştı.
Onüç yıllık evliyim. Evlendiğimde henüz 20 yaşındaydım. Yaşım küçük diye çocuk konusunu hiç düşünmemiştik. Aradan dört yıl geçti artık çocuk için doktora gitme zamanı gelmişti  çünkü hiç korunmamıştık ve belliki bir sorun vardı.. Bekledik bir yıl sonra doktora gitmeye karar verdik meğer bu bekleyiş uzun bir bekleyişmiş bilemedik.

Ankarada ikamet ettiğimizden burada bir üniversite hastanesinden prof bulduk ve ona gidip gelmeye başladık. Polikistik Over denilen durum söz konusuydu bende yani yumurtlama var ama olan yumurtalar belli bir büyüklüğe gelemedikleri için çatlayamıyorlar ve kist olarak rahim duvarına yapışıyorlardı . Sadece yumurtlama ile ilgili değil bir metabolizma hastalığı olduğunu da sonradan öğrendik. Kilo ver dediler yılarca aç yaşadım diyebilirim ne kilo verebildim nede çocuk sahibi olabildim. Git gel git gel bıkmıştım artık aşılamalar , her ay kendi akışına bırakılan yumurtlamalar, yarıda kesilen tedaviler beni pes ettirmişti. Polikistik over demek çok yakından takip edilmek demekti. Oysa üniversite hastanesinde olan doktorumuz çok yakından ilgilenmiyordu. Çünkü hastane tek kelimeyle ana baba günüydü. Hem kilo veremiyor hem kullandığım kortizonlu ilaçlardan sağlığım bozuluyordu. Vazgeçtik doktor değiştirelim hatta başka hastane bulalım diye ara verdik.

Ne kadar ara verdik desekte içimizi dürtükleyen bir şeyler vardı yine burada özel bir hastaneye başvurduk. Tüp bebek yöntemi yeni yapılmaya başlanmıştı. Hatta mikroenjeksiyon diye bir yöntemdende bahsettiler . Eşim hiç negatif düşünmüyordu tek desteğim oydu zaten hatta kendimi çok yıprattığımı söylüyor boşver istersen diyordu. Bir psikyatr kontrolünde başladık yine bakalımmm. Önce eşime varikosel var dediler ve ameliyat ettiler birkaç ay bekledik yine yok bir şey. İlk mikro denememiz gerçekleşti. Yumurta toplama sırasında rahim duvarının ince olduğunu ve yumurtaları transfer edemiyeceklerini yumurtaları dondurup birkaç ay sonra transfer edeceklerini söylediler . Kabul ettik üç ay sonra hamileydim çok sevindik inanamadık sonucu hiç düşünmedik oysa 2 ay sonra düşükle sonlandı . Kabul edemedim panik atak ve depresyon tanısıyla bir yıl tedavi gördüm. Tekrar aynı hastaneye ikinci deneme için döndük ikinci başarısızlık derken üçüncü başarısızlık . Sonsuza dek yıkılış….

Bizim için her şey bitmişti artık maddi gücümüzde yoktu manevi gücümüzde bu sayfayı kapattık elimizden gelen her şeyi yaptğımızı düşünüyorduk . iki yıl hiç eşimle bu konularda konuşmadık ama ben internet sitelerinden olsun basından olsun bu konuyu takip ettim hep tüp bebek merkezlerini araştırdım aklımda hep son bir kez daha denemek vardı. Ama benim aklımda. daha eşimin haberi yoktu bu fikrimden. Bahçeci kliniği diye bir yer varmış diyordu arkadaşlarım . orada denemeleri olan insanlar övüyordu git diye .Ankarada klinik İstanbulda zor olur diyordum. Hem memuruz eşimle ikimizde nasıl izin alacağız bu sürede diyordum. Eşimi ikna ettim. Bir gece aniden İstanbulda buldum kendimi hayatımı değiştirecek bir yolculuğa çıkmıştım. Çok yağmur yağıyordu araya araya buldum Bahçeci Kliniğini Nişantaşında. Kliniğe girmeden dua ediyordum sürekli . İçeri girdiğimde çok sıcak samimi bir hava vardı birden kendime bir güven geldi tedirginliğim gidiverdi. Sayın Mustafa Bahçeciden randevu almıştım . Beni içeri aldılar Mustafa beyle küçük bir sohbetin arkasından durumumla ilgili konuştuk muayeneden sonra elinde dosyamla birlikte hakkını hiç ödeyemiyeceğim Beslenme Uzmanı Sayın Murat Berksoyun odasına götürdü. Niye buraya gelmiştik diye düşünürken Mustafa bey beni Murat beyle tanıştırdı ve tedavim başlayana kadar sadece Murat beyin takip edeceğini ve daha sonra birlikte devam edeceklerini söyledi ve gitti.
Başladık Murat beyle tedavi ile ilgili  konuşmaya o kadar sempatik bir o kadar sıcaktı. Polikistikover olduğum için önce metebolizmamı düzenlemek, kilo verdirmek , gebe kalmamı kolaylaştırmak ve eğer gebe kalırsamda sağlıklı bir bebek dünyaya getirmem için bana diyet verdi. Ayrıca gebeliğin temelinde bebeğin kemik , beyin gelişimi için ilaçlar verdi. Kendisini çok sevdim ve onun istediklerini uyarılarını yapmak için söz vererek oradan ayrıldım.

Ankaraya geldim Murat beyle sık sık diyalog kurduk gerek telefonla gerek internet yoluyla hiçbir zaman aradığımda çıkmama cevap vermeme gibi durumla karşılaşmadım çok özel bir kilinkti ve çok özel bir beslenme uzmanıydı. Yılarca nasıl uğraştığımın ve nasıl kaybettiğimin farkı ortadaydı. Zaman zaman bunalımlarım oldu olumsuz düşüncelerim oldu Murat bey bana bir Psikolog gibi yardım ediyordu en geç 15 günde bir benimle telefonda görüşüyor durumumu takip ediyordu artık tedavi için hazırsın dedi ve kendisinin kontrolunde başladık.

Kadın doğum uzmanı Hande Akbaşın kontrolunde yumurtalam takibine başladık. Her şey yolunda gidiyordu her gün kliniğe geliyor yumurta gelişimini takip ediyorduk onbeş gün sonra yumurtalarım toplandı 17 olgun yumurta alındı. En kaliteli ve uygun 3 tanesini taransfer ettiler ve uzun bekleyiş başladı….. 1  2 3 derken 12. gün geldi kliniğe geldik hep içimden olmadı olmadı diyordum bu seferde olmadı son denememdi buda başarısız diye kliniğin tuvaletinde sessiz sessiz ağladım hatta o arada ismim çağırıldı ve Hande hanımın odasına gittim 117 iyi bir sonuç tebrik ederim dedi. İnanamadım ağlamaya devam ediyordum. Bu kez mutluluktandı. Üç gün sonra yeniden kan verecektim bir aksilik olup olmadığını öğrenmek için. Üç gün geçti Tekrar kan verdim bu sefer sonuç 426 çoğul gebelik dediler ancak ultrasonda net bir şey söylenecekti. 15 gün sonra ultrason için geldim bir iki üç neee üçüzmü ? evet ya üçüzdü korktum hemen Murat beyin yanına koştum. Ne olcak diye o kadar sakindiki hallederiz dur bi sakinleş dedi. Konuştuk Yeniden diyetler ilaçlar verdi artık gebeleğimi o takip ediyordu . Ancak zor bir karar vermem gerekiyordu üçüzlerden birini sonlandırmamız gerekiyordu. Aksi taktirde erken doğum düşük tehdidi olabilirdi yani üçünü de kaybedebirdim. Ama işlem sırasında da bu risk vardı. O yüzden çok korkuyordum Murat bey olayı bana o kadar güzel anlattıki karar vermem kolay oldu. Zaten Bahçeci Kliniğindeydim ve bir şey olmazdı hepsi işini severek yapan ve konularında çok uzman çok değerli doktorlardı. O gün Doktor Esra Aksoyla tanıştım üçüzlerden birini sonlandırma işlemi için konuştuk 12. haftada Redüksiyon işlemini yapacaktı. Bana işlemin olumlu olumsuz her şeyini anlattı. Üç ay Değerli Esra Hanım takip etti İşlemimide risksiz şekilde yaptı. Artık Ankaraya dönme zamanım gelmişti. Burada İkiz olarak gebeliğimi takip edecek bir doktor bulduk Sayın Murat Berksoy hala benimleydi ve buradada beni yalnız bırakmadı hep takipteydi. 25 haftaya kadar her şey yolundaydı bir erkek bir kız bebeğim olacaktı. Ta kontrole gidene kadar ….. Ultrasonda Erkek bebeğimin kalbinin durduğunu söyledi doktorum. yıkıldım kalkamadım … Hemen hastaneye yatmam gerektiğini diğer bebeğin gelişimini takip edeceğini ve ex olan bebeğin bana zarar vermemesi için bunun şart olduğunu söyledi doktorum. Kalabildiği kadar kalmalıydı bebeğim . Endişelerim başladı ya bu bebeğe bir şey olursa diye. Her gün ağlamalar kasılmalar yine Murat Berksoy yanımdaydı yine desteğini esirgemedi. Onun sayesinde çok zor bir dönemi daha atlattım. Erken doğum olasılığına karşın bebeğimin solunum sorunu olmasın diye gerekli tedbirleri almıştık bir takım kortizonlu iğneler yapıldı..

Nitekim 07.07.2007 tarihinde daha bebeğim 33 haftalıkken çok ağır bir sancıyla uyandım durduramadılar ve doğumun başladığı anlaşıldı . Apar topar sezeryana alındım. Uyandığımda bebeğim yanımda yoktu ama küvözede alınmamıştı sadec yoğun bakımda gözetim altındaydı. Sonunda benimde bebeğim oldu inanamadım dokundum dokundum rüya gibiydi. Şükürler olsun Allahım bu duyguyu herkese yaşat diye dua ettim. Hiç unutmuyorum Murat beyin bir kelimesi aklıma geldi bebeğini kucağına alıp başını okşadığında bütün bu yaşadıklarını unutacaksın demişti . Ona o an bir kere daha minnet duydum. Evet bebeğimi kucağıma aldım ve her şey bitti şimdi hiç bir şeyi hatırlamıyorum sanki unuttum. Onun saçını bile koklamak en büyük mutluluk. Dilerim bu savaşta herkes kazanır. Ama benim kadar şanslı olular mı bilemem . Benim için Murat Berksoyu tanımak bir şanstı. Bu savaşta benim kalkanım kılıcım oldu . Ona nasıl teşekkür etsem azdır. Hayatım boyunca ona minnet duyacağım. ..

Son olarak : Başta sayın Dr. Murat Berksoya yaptıklarından dolayı teşekkürlerimi bir borç bilir. Yine Murat beyin huzurunda Çok değerli Sayın Dr. Mustafa Bahçeciye , Dr. Esra Aksoya. Dr. Hande Akbaşa, teşekkür eder başarılarının devamını dilerim.
Kudret ÖZDEMİR

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *