Başarı Hikayeleri

Başarı Hikayeleri 12

Ben hastalarınızdan Semra Türk… Bizim problemimiz eşimde sperm düşüklüğü ve benimde şeker hastası olmam nedeni ile tüp bebeğe başlayamamıştık. [9 senelik evliyim]… Ve ben hep sizin tamam Semra artık başlayabiliriz, hazırız demenizi beklemiştim ve bunu bana geçen sene Eylül 2006’da dediniz adet ol gel başlıyacaz şeker sonuçların iyi… Sonra bana bi korku geldi dedim ya tutmazsa bebek sahibi olamazsam onun psikolojisini kaldırabilirmiyim, dedimki bi bebek için değermi bu kadar üzülmeye ve ben tüp bebekten vazgeçtim. Aradan 1 hafta geçti dedimki bebek için herşeye değer yaptıracam dedim kendime, sonra adet olmayı bekledim ama olmadım, dedimki Allahım bana tüp bebeği demi nasip etmeyeceksin, idrar tahlilinde bi sorun çıkmadı, sonra arkadaşların ısrarı üzerine kandan gebelik tahlilini yaptırdım.   O anki mutluluğumu anlatamam, hamilesiniz diyince hıçkıra hıçkıra ağladım.. Hamileliğim ilk zamanları ilk 4 ay çok zor geçti, bi dönem serumla beslendim kusmalarım çok olduğu için kilo alamadım ve şuan 37 haftalık hamileyim, ama halen kusmalarım devam ediyo bunun sayesinde ben fazla kilo almadım. 71 kilo ile hamile kaldım şuan 75 kiloyum, şekerimi her hafta ölçüyorum çok şükür 100 ün üzerine hiç çıkmadı. Çünkü artık çocuğum olmuyor diye üzülmüyorum, ben size hep derdim Murat bey ben hamile kalıyım şekerim çıkmaz diye, nerden biliyosun diyodunuz, çünkü onun bi tekmesi bile nasıl mutlu ediyo beni bilemezsiniz, ve hayatımda yemediğim kadar tatlı yiyorum, bazen sabah kahvaltısında önce tatlı sonra yemek yiyorum oğlumuzun şuana kadarki bütün tahlilleri ve gelişimi gayet iyiydi. İnş.doğumdan sonra sizede getiricem, çünkü bana hep derdinizki “senin çocuğunu kucağıma almak istiyorum” ben onu size mutlaka getirecem. İnş. Allahım tüm çocuk isteyenleri çocuk sahibi yapar, ben 39.haftada sezeryanla doğum yapıcam. Kısmetse 13 gün sonra dahada mutlu bi insan olucam, inş.Allahım bu mutluluğu herkese nasip etsin, eşimle şuan çok mutluyuz, inş.oğlumuz doğunca dahada mutlu olucaz daha önceki destekleriniz için çok saolun ben ne kadar çocuk sahibi olsamda sizin desteğinizi asla unutamam. Benim hayatımda çok önemli bi yeriniz var ve hep olucak, inş.bundan sonra hastanız olarak size gelmem, ziyaret için gelirim, görüşmek üzere Murat...

Daha Fazlası

Başarı Hikayeleri 11

Hayatım boyunca çocuklara çok düşkündüm hatta çocukken sadece çocuğum olsun diye evleneceğim diye komik şeyler düşünüyordum… Evlendim ve aradan 3 sene geçmişti hala çocuğum olmamıştı. Sonra ki 2 yıl boyunca doktor kontrolünde ilaç ve aşılamayla denemede sonuç vermedi. Bir süre sonra bu konuda uzman başarı oranı yüksek olan yerleri araştırıp tekrar tedaviye başlamaya karar verdik. Bahçeci Kliniğine müracat ettik sebebi belli olmayan kısırlık teşhisi konuldu ilk aşılamada başarılı olamadık. Ardından Dr. Ulun Bey bizi  Dr. Murat Bey’e yönlendirdi… Murat Bey ile ilk sohbette eşimle beraber birbirimizi şikayet edip kucağımızdaki taşları attık. Murat Bey terapistim olmuştu ve beni bu konuda çok cesaretlendirdi. Murat Bey ile hemen işe başlayıp beslenmemi düzene soktuk ve 3 ayda hiç zorlanmadan 11kg verdim Bu psikoloji ve beslenme ile 2. Tüp bebek denemesini yaptık ve beklenen sonuç… Bugün nurtopu gibi Defnem ve Alperim var  hergün Allah’ıma şükrediyorum inşallah isteyen herkesin çocuğu olur.  Hayatım boyunca Dr. Ulun Bey ve Dr. Murat Berksoy’ u asla unutmayacağım, onların bana verdiği destek olmasaydı bugün bu başarıya ulaşamazdım… Benim gibi çocuk sahibi olmak isteyen çevremde herkesi Ulun Bey ve Murat Bey yönlendiriyorum. Her yerde doktor bulunabilir ama hastasına sahip çıkıp takip eden doktor günümüzde çok az. İyi ki sizlerle tanıştım ve iyiki çocuklarım oldu… Teşekkürler Sevgi ve Saygılarımla Sevda Dikmen...

Daha Fazlası

Başarı Hikayeleri 10

Tüp bebek tedavi yöntemi ile uzun uğraşlardan sonra bebeğim dünyaya geldi. Benim için yıllar sonra hamile olduğumu öğrenmem mucizevi bir olaydı.Onu kucağıma alana kadar halen hamile olduğuma inanamıyordum.Sürekli bir terslik çıkacağına ve asla anne olamayacağım korkusunu yenemiyordum.Bu korkular içinde mücadele ederken tedavi gereği yapılan glikoz yüklemesinde şekerim (223)olduğu tespit edildi. Doktorum Halit Fırat Erden  gözetiminde Alman hastanesi diyabet uzmanı Dr Murat BERKSOY’a gittim.Tüm hamileliğim boyunca onun söylediği tüm tavsiyeleri harfi harfine uyguladım.Ve bu sayede sorunsuz bir hamilelik geçirdikten sonra son derece sağlıklı bir kız bebeğim oldu. Şimdi size hamileliğim boyunca şeker seviyemi nasıl koruduğumu ve bunun için uyguladığım yöntemlerden bahsetmek istiyorum. SABAH: kahvaltısında 2 dilim kepek ekmeği, 1 domates,2 çarliston biber,1 salatalık ,yarım bardak diyet süt,1dilim diyet peynir, bol maydanoz ve rokadan oluşan kahvaltı yapıyordum. Haftada 3 kez 5 adet zeytin yedim.Ara öğünde ,1 şeftali veya 1 elma veya 2 ceviz ,3 fındık yedim. ÖĞLEN :  1 tatlı kaşığı sıvı yağ ile yapılmış sebzeden 5 yemek kaşığı ile yağsız,tutsuz salata ve bol salata eşliğinde yedim.Ara öğünde , yarım bardak az yağlı süt ve 1 tane elma. AKŞAM : 6 kaşık sebze çorbası veya yemeği (çok az yağlı ve tuz ile ),4 kaşık diyet yoğurt ve bol salata eşliğinde yedim. Haftada iki kez mutalaka baklagil (6 kaşık )ve yağsız , tuzsuz balık ve bir kez de et ürünleri tüketiyorum. İlerleyen aylarda canım tatlıu istediğinde ise ,puding ve muhallebi türü gıdalar tükettim. Sebze yemeklerini,çiğden,pirinç ve salça kullanmadan 1 domates ile pişirdim.Bazen 1 kaşık bulgur koyarak pişiriyordum. Karnabahar, börülce, ıspanak ,pırasa gibi bütün sebzeleri yedim. Tazelik açısından her gün taze yemek pişirmeyi tercih ediyordum. Sabah kahvaltısında 7-7:30 arasında yaptıktan sonra ,1 saat yürüyüş yapıyordum.Ara öğünüm sabah 10:30 civarında ve öğlen yemeğini de saat 13:30’da diğer ara öğünümü saat 17:00 ‘de , akşam yemeğimi ise saat 19:00 civarında yiyiyordum.Öğlen yemeğinden sonrada 1 saate yakın yürüdüğümden gün içinde iki kere yürüyüşe çıkmaktaydım.Yürüyüşün çok önemli olduğunu doktorum söylediği için hiç aksatmadan günlük sporumu her zaman yapıyordum. Özetlemek gerekirse, diyabet uzmanı Dr Murat BERKSOY ‘un söylediklerini eksiksiz uyguladığımdan hamileliğim son derece sorusuz geçti.Bu süreçte benden desteğini asla esirgemeyen ve sıkıntılı zamanlarımda her zaman bana yardımcı olan sevgili doktorum Dr. Murat BERKSOY’a Halit Fırat ERDEN ‘e ve Alman Hastanesinin ekibine sonsuz teşekkürler.Her şeyden önemlisi bana annelik gibi bu kutsal duyguyu yaşattığınız için… SEVGİLER. SEVİM...

Daha Fazlası

Başarı Hikayeleri 9

1991 Yılında evlendim ve bizim oralarda çocuğu olmayan hiç yoktu, benim çocuk hasreti çekeceğim aklıma hiç gelmezdi ve hasret hiç bitmiyordu. Evlendikten 3 sene sonra doktora gitmeye karar verdik, ilk başlarda aşılama yapıldı. Hep umutlandık sonuç iyi olur diye ama olmadı. Nerede iyi doktor var deseler oraya yöneldik. Tüp bebek tıpta daha başarılı diye tüp bebek yaptırmaya karar verdik. İlk deneme Çapa Hastanesinde yaptık sonuç alamadık maddi durumumuzda iyi değildi hep borç buluyorduk sonra biraz aradan sonra 3 kez Şifa Hastanesinde denedik her denediğim bu kez olacak diyordum ama sonuç alamıyorduk, orada bir kez hamilelik yaşadım ama düşük yaptım. Hem maddi hem manevi olarak çok yıpranmıştık. Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın  artık umudumu yitirmiştim  ve psikolojim çok bozulmuştu. Hiç kimsenin çocuğunu sevmiyordum çünkü herkez acıyarak bakıyordu bana, toplumdan kaçar  oldum ve birgün Alman hastanesi den Prof . Dr. Mustafa BAHÇECİ’den bahsettiler. Umut ettim tedaviye başlamıştım doktorum Halit Fırat ERDEN 1 kez denedik ve sonuç alamadık ve ikinciyi tahlillerden geçtim olmayacak bişey yoktu ve beni diyetisyen  Dr. Murat BERKSOY ‘a gönderdi. Benim kilom yoktu ama Murat bey bana bazı diyetler uyguladı diyeti uygulamaya çalışıyordum ama bazı sevdiğim şeylerden uzak durmam çok zor oluyordu, dayanmalıydım sonunda bir bebeğim olacaktı ve Murat bey benden bazı tahliller istedi benim bilmediğim guatr şeker hastalığı çıktı annemde olduğu için ben hep kontrol altında tutuldum sık sık tahlillerle ilaç kullandım. Murat bey beni her gittiğim zaman psikolojik olarak yardım ediyordu, her sıkıldığımda telefon ediyordum ve bana her seferinde cevap verip beni rahatlatıyordu. Tüp bebek denedim ve Halit bey beni umutlandırıyordu, denemeden sonra yine hüsrana uğradım ve denemem negatif olarak sonuçlandı, arabada eve gelene kadar göz yaşlarım sel gibi akıyordu. Eşim beni her seferinde güzel şeyler söyleyip güldürmeye çalışıyordu ama benim içim kan ağlıyordu eşimde üzülüyordu oda beni teselli ediyordu. 20 gün sonra çok hastalandım, karnım çok ağrıyordu doktoru aradığımda benden tekrar yaptırmamı istedi ve yaptırdım tahlil sonucu çok yüksek çıktı bu hamilelik olamaz diye doktor beni hastaneye çağırdı, başıma buda mı gelecekti dış gebelik çıktı eve dahi göndermedi hemem ameliyat olamam gerektiğini söyledi. Ve ameliyat olacaktım çarem yoktu Dr Halit bey ameliyat yaptı ve hep sorun olan tarafı bağlattık çok borçlanmıştık bir daha asla denemem dedim ama ağzım söylüyor kalbim söylemiyordu. Ama halit bey bir daha denemek istiyordu. Hastaneye gidinci gördüm ki sanki İstanbul’daki herkes oradaydı yalnız İstanbul mu yabancı ülkelerden  başka  şehirlerden çok kalabalıktı daha çok umutlandım ama denemeye ne moral nede para vardı gene...

Daha Fazlası

ENDOMETRIOZIS denilen illetle yıllarca uğraştım.

Bekardım. Doktorum evlenip çocuk sahibi olmamı bekledi. Fakat kanamam ve ağrılarım artınca ilk ameliyatımı 2000 yılında oldum. İyileştiğimi sandım fakat tekrar aynı şikayetler başladı. İlaç tedavisi oluyordum kistler fazla büyümesin diye. İlaçla 6 aylık geçici menapoza girdim. Fakat üçüncü ayda yine kanamam oldu. Doktorum böyle olmayacağını bir an önce çocuk doğurup rahmimin alınması gerektiğini söyledi. O zaman bekar olduğum için böyle bir imkanım yoktu.   Çocukları çok seviyordum ve endometriozis gerçeğini bildiğim için kahroluyordum. 2002 yılında evlendim. Eşimle korunmadık ve bir seneye yakın bekledik çocuk için. İlk tedavimize başladık. Doktor ameliyat olmam gerektiğini söyledi. Endometriozis ten tekrar ameliyat oldum. Ve tedavim başladı. Tek yumurta çıktı. İki gün sonra bizi aradılar. İlk hayal kırıklığımızı yaşadık. Yumurta döllenmemişti. Hemen bir ay sonra ikinci tedavi başladı. İlaçlar, iğneler ve ultrasonda bir tek yumurta bile gözükmüyordu. Doktor bizi görüşmeye çağırdı. Yumurta olgunlaşmadığını, fazla uğraşmamamız gerektiğini ve yumurta nakli yaptırmamızı söyledi. Ağlayarak oradan ayrıldık. Anladımki işimiz çok uzun. Ve sonuna kadar gitmeye karar verdik. İçimde bir umut vardı. O umudu kaybetmek istemiyordum. Bir yakınımın tavsiyesiyle başka bir kliniğe başladık. Doktor rahim filmi istedi. Hayatımda yaşamadığım acıyı bu filmi çektirirken yaşadım. Filmin sonucunda tüplerimin tıkalı olduğu, ameliyat olmam gerektiğini söyledi doktorum. Fakat ameliyat bile olsam yumurta olgunlaşmayacağını yumurta nakli yaptırmamız gerektiğini söyledi. Yurt dışı merkezler için önerilerde bulundu, fiyatlar çıkardı. Çok yüksek rakkamlardı. Yine hayal kırıklığı yaşadık. Gittikçe psikolojimiz bozuluyordu. Kendimizi tanıyamaz olmuştuk eşimle. Hiç yoktan sebepler yüzünden tartışıyorduk. Tüp bebek için tüplerin açık olması gerekmediğini öğrendim. Boşu boşuna bu ameliyatı olacaktım. Bu kliniğe güvenim kalmadığı için burada da tedaviyi bıraktık. İş yerinde bir arkadaşım bana Bahçeci Kliniğini önerdi. Kendileride burada tedavi oluyordu ve eşi hamileydi. Biz eşimle umudumuzu kaybetmeyip burada tedaviye başladık. Uzun bir yolculuk başladı bizim için. Doktorumuz Esra Aksoy Jozwiak ile görüştük. Daha önce yapılanlar anlatıldı, filmler, ultrasonlar gösterildi. Esra hn hemen tedaviye başladı. Kliniğe ve hastaneye gidip gelmeler, kan almalar, iğneler vs. ve yumurta toplama işlemi. Tek yumurta çıktı ve transfer işlemi yapıldı. 15 gün evde yattım. Yakınlarım bana bakıyorlardı. Hamile muamelesi görüyordum ve buda beni umutlandırıyordu. Uzun ve zorlu bekleyişten sonra kan testi yaptırdık. Hastaneye gittik. Bizi görüşmeye çağırdılar. Olmamıştı. Dünya başıma yıkıldı sanki. Ağlayarak eşimle çıktık. Eşim beni teselli etmeye çalışıyordu. Yakınlarım en az benim kadar kötü olmuştu. Benim sıkıntım bana yetiyordu birde onlarla uğraşıyordum. Beni anlamıyorlardı. Hiçbirşeyden zevk almıyorduk. Bir yere gitmiyorduk. Günlerce ağladım ama yılmadık. Tekrar denemek için tedaviye başladık. Bu arada bitkisel ilaçlarda kullanmaya başladım. Özellikle...

Daha Fazlası

Bebek 18 yıl sonra geldi

Gülbahar Taşkıran, yıllarca bebek sahibi olmayı denedi. Mutluluğu 40 yaşında Oğulcan’la tattı. Gülbahar Taşkıran, 18 yıl bebek sahibi olmak için uğraştı. Kendi deyimiyle ‘annelik aşkı’ uğruna doktordan doktora koştu. Beklediği bebeğe ise 40 yaşında kavuştu. Tarsus’ta yaşayan ve şu anda 41 yaşında olan Gülbahar Taşkıran, üç buçuk aylık oğlu Hasan Oğulcan’la, geç de olsa evlat sahibi olmanın tadını çıkarıyor. Evlendikten bir yıl sonra doktora başvurdu Gülbahar Taşkıran. İlk gittiği doktorlar yumurta takibinin yanı sıra beş-altı kez aşılama yöntemi uyguladı. Ancak bunlar sonuç vermedi ve tüp bebekte karar kılındı. Bu aşamaya gelene kadar bebek sahibi olma çabalan beş yıl sürmüştü. Burada ‘beş yıl’ı rakamlarla ifade etmek kolay olsa da bunu yaşayan Taşkıran için durum epey zor olmuş: “İlk önce Ankara’ya gittim. İlk denemede 14 yumurta toplanmıştı ama sonuç olumsuzdu. Maddi ve manevi olarak toparlanana kadar iki yıl geçti. Tekrar aynı hastaneye gittik. Bu kez 22 yumurta gelişti ve beş embriyo transfer edildi. Ama yine gebe kalamadım. Bu arada fazla yumurta geliştiği için hastaneye kaldırıldım. Ben evlat sahibi olmak için uğraşırken neredeyse kendi canımdan da oluyordum. Eve döndüğümüzde sanki ev başıma yıkılıyordu… Derken bir yıl sonra İstanbul’da bir hastaneye başvurduk. Yine bir dizi tahlil ve tetkikten sonra mikro-enjeksiyona karar verdiler. İlaçlan kullandım ve 13 yumurta gelişti. Sonuç yine hüsrandı, dünyamız yine yıkıldı. Eve döndük ama fazla duramadık. Çocuk özlemi bizi yine yıkıyordu. Hastane bize ‘Bu kez şansınız daha yüksek, farklı bir yöntem uygulayacağız’ dedi. Biz de aynı umutlarla gittik. Rahimden parça aldılar ve embriyoları bu parçanın üzerinde geliştireceklerini söylediler. Ama embriyolarda gelişim geriliği olduğu söylendi. İğne olmaktan artık kalçalarım delik deşik olmuştu. Sağlığım bozuluyordu. Sedimantasyonun yükseliyor, eklemlerim ağrıyor, ateşim çıkıyordu. Üniversite hastanesine gittim. Vücut direncim düşmüştü. Toparlanmak için dört yıl tedavi gördüm.” Bu zorlu süreç Taşkıran’ı da eşini de yıldırmıştı. Çocuk sahibi olma uğraşlarına ‘pes’ deyip evlat edinmeye karar verdiler. Hatta çocuk yuvasına gidip gezdiler. O sırada bir arkadaşının tavsiyesiyle İstanbul’daki bir merkeze başvurdu çift. Umut yeniden yeşeriyordu: En değerli embriyo “Artık hastaneler konusunda neredeyse bilirkişi olmuştuk Hastaneyi gezdik, personelle tanıştık. Tüp Bebek Merkezi’nden Dr. Halit Fırat Erden’le tedaviye başladık. O da bizi ekibin Aile Hekimi ve Beslenme Danışmanı Dr. Murat Berksoy’a yönlendirdi. Yine bazı tahlil ve tetkikler yaptırdılar. Onların verdiği beslenme programı ve ilaçlarla tedaviyi aksatmadık. Çok yakın takip ediyorlardı. Sonunda mikroenjeksiyona hazır hale geldik. Burada ilk deneme için hormon ilaçlarına başladım. Artık doktorum da ‘hamile kalmak yetmez, önemli olan çocuğu kucağına almak’ diyordu… Çünkü her an düşük tehdidi vardı....

Daha Fazlası